BİRAZDA "DEDEMİN İNSANLARI"NA AĞLAYIN

 ‘Babam ve Oğlum’la sinema salonlarında ağlamayan insan bırakmayan Çağan Irmak yeni filmi ‘Dedemin İnsanları’yla tekrar beyazperdede. Irmak bu kez, küçük bir Ege kasabasında yaşayan Girit göçmeni bir ailenin üzerinden Türkiye’nin yakın geçmişte yaşadığı değişimlere odaklanıyor. Irmak’ın kendi ailesinin hikâyesinden esinlenerek çektiği filmde Çetin Tekindor, Yiğit Özşener, Gökçe Bahadır, Hümeyra gibi isimler rol alıyor. İlk gösterimini dün basın mensuplarına ve sinema yazarlarına yapan ‘Dedemin İnsanları’yla ilgili ilk yorumlar şöyle: 




ATİLLA DORSAY - 
Sabah Gazetesi Sinema Yazarı
Filmin hikâyesi ile benim ailemin serüveninde de benzerlikler bulduğum için beni özellikle etkileyen bir film oldu. Bir ailenin geçmişe dönüş çabası ama onun ötesinde Türkiye’nin büyük travmasının izlerini taşıyan bir film. 1923 mübadelesi var, 27 Mayıs İhtilali, Kıbrıs Çıkarması, 12 Eylül... Hepsine göndermeler var içinde. Sonuç olarak insanı çok etkileyen, çok iyi oynanmış bir film. 




UĞUR VARDAN - 
Radikal Gazetesi Sinema Yazarı 
‘Dedemin İnsanları’ bir nevi Çağan Irmak’ın ‘Amarcord’u olmuş. Öyküde bir çocuğun gözünden 70’lerin sonuyla 80’lerin başı anlatılırken geçmişe özlem bir kez daha kıyıya vuruyor. Film özetle ‘O güzel insanlar, o güzel zamanlarla birlikte gittiler’ demeye getiriyor. Öte yandan Irmak bu 
kez bizi hüngür hüngür ağlatmaktan çok dozunda bir hüznü ama daha çok neşeyi, gülümsemeyi tercih etmiş. ‘Mübadele dönemi’ sahneleri de, sinematografik açıdan filmin en iyi kısmı olmuş.... Bir de 12 Eylül’ün filmdeki gölgesi, ‘Katil oligarşi’yle örtüşmüş, bu da hoşuma gitti... 




SENEM AYTAÇ - 
Altyazı Sinema Dergisi
Çağan Irmak, yakın Türkiye tarihine oldukça duygusal ve naif bir gözlükle, kişisel geçmişineyse daha da romantize edilmiş bir nostaljiyle bakıyor. Anaakımın kodlarını ve klişelerini başarıyla işlettiği için filmin haklı bir gişe başarısı yakalayacağını düşünüyorum. Fakat, filmin gerek mutlulukları gerek hüzünleri bana fazlaca abartılı ve teatral geldiğinden, filmle kişisel bir bağ kurmakta zorlandığımı söyleyebilirim. 




CÜNEYT CEBENOYAN - 
Birgün Gazetesi Sinema Yazarı 
Filmi çok beğendim. Keşke Çağan Irmak gibi iyi filmler yapan daha çok isim olsa sinemamızda. Çağan Irmak, duygulardan korkmayan, çekinmeyen, seyirciyi manüple eder miyim tereddütü yaşamayan bir yönetmen. E biz de sinemaya biraz da duygulanmak için gelmiyor muyuz? Bazen beni de zorluyor Çağan Irmak’ın duygusallığı ama onun sinemasına saygı duyuyorum. 


OLKAN ÖZYURT - 
Sabah Gazetesi Sinema Yazarı 
Yine duygusal bir Çağan Irmak filmi olmuş. Bu türden bir mübadele öyküsünü, bu kadar insani bir şekilde izlememiştik daha önce sinemamızda. Çağan Irmak, “bugünün sorunları geçmişte yaşanan acılardı” temasından yola çıkarak, hem tarihle yüzleşmemize hem de kaybedilen zarafeti Mehmet Efendi üzerinden görmemize vesile oluyor bu filmle. Şu anda da Mehmet Efendinin zarafetine çok ihtiyacımız var.


Kaynak: Radikal